İzmir Şehir Hastanesi Kemoterapi Hastası

İzmir Şehir Hastanesi Kemoterapi Hastası

İzmir Şehir Hastanesi'ne kemoterapi hastam N.... K.....' yı, 9 Kasım saat 16 civarı halsizlik, vücutta şişkinlik, tuvalete gidememe, kanda sodyum düşüklüğü rahatsızlığı ile acil polikliniğine girişi yaptım. İlgilenen doktora kemo hastası olduğunu, öncesinde aynı gün özel bir hastanede tahlil yapılıp kardiyoloji üroloji ve dahiliye uzmanları ile görüşüldü günü, sodyum eksikliği için en az iki gün yatışla takip edilmesini istediklerini ama tedavisini yapan kendi Hastanesi'nde bu işlemlerin takip edilmesi için buraya gelindiğini ilettim. Hastanenin acil birimi çok yavaş çalışıyor. Öncelikli olarak dahiliye uzmanlarımız hastayı acilde tutmak için sürekli film tahlil tomografi vs vs isteyip kemoterapisi böbrek yetmezliği başladığı için kesilen hastayı onkoloji servisine paslamaya çalışmış, benim de ısrarlarım sonucunda 10 Kasım sabahı 04.30 da dahiliye polikliniğine yatış işlemi tamamlanıp odaya geçiş sağlanmıştır. Bu arada acil doktoru hangi tahlili istediyse işlem en az 1 saat sonrasında tamamlanmış, çıkış için kaşe basacağım dedikten sonra bile çıkışımız 4 saat sürmüş, servise yatmadan akciğer filmi de istenmiş filmin çekişi 1 saat sonra taşıyıcı personel bulunarak başlatılmış ama yine dr un isteği sisteme yazmaması neticesinde ,hastane büyüklüğüne binaen telefon edilmiş kimse telefonunu açmamış, tekerlekli sandalye ile acile geri dönünce taşıma personeli "hasta yakınını gönderseydiniz telefonları açamıyoruz biz" diye de azarlanmış, bilahare doktorun isteği sisteme yüklemesi ile tekrar aynı işlemler zorda olsa tamamlanmıştır. Yine acilde takılan sonda tomografi çekimi için hastane ortamında yapılan işlemlerden sonra yerinden çıktığından, sedyesine idrar kaçmış ve doktoruna durum iletilince hemen ilgileniyoruz denilip 40 45 dakika sonra yeni sonda takılmış bu arada defalarca ikaz etmeme rağmen ilgilenilmemiş, kemo hastası olarak izole tek bir bölgede kalmasını istememe rağmen temizlik bahanesi ile bölgesinden çıkartılmış, başka bir hastanın yanına alınmış, boşaltılan bölme 2 saat temizlemeden boş bırakılmıştır. Saat 04.50 civarı geçtiğimiz dahiliye servisinde yatağında sadece çarşaf varken hemşire durumu ilettiği ve yastık beklediği bilgisini vermiş, sabah saat 9.40 olmasına rağmen hala ne çarşaf ne yastık getirilmemiştir. Sabah 6.30 civarı hastaya kahvaltı getirilmiş, saat 8.30 itibari ile refakatçısına (bana) hala kahvaltı getirilmemesi üzerine nöbetçi hemşire deskine "refakatçiye yemek gelmiyor mu?" sorusuna, "o işi yatış sırasında kaydettirecektiniz, normalde sekreter hallediyor ama bugün yok (hafta sonu) doktorunuzla görüşüp belki ekleyebilirsiniz" diye nöbetçi doktora yönlendirdi. Nöbetçi doktor biz böyle bir işlem yapmıyoruz diye hemşireyi arayıp bu işi sekreter yapacak diye fırçaladı. Hemşire bazen doktorlarımızın bu gibi problemleri çözdüğü oluyordu ondan yönlendirmiştir diye savunma yaptı, Hastanemizde işler yürümüyor, çalışan tüm personel elini hiçbir taşın altına sokmak istemiyor, hastabakıcılar işlerini hastalara yada refakatçilerine yaptırmaya çalışıyorlar. Acilde yapılan işlemler anlık kayıt altına alınmıyor çıkış sırasında "neyi ne zaman yapmıştık?" diye hastaya soruyorlar. Refakatçi eğer işini takip edebilecek bilgi birikimine sahip değilse gelen hastanın tedavi olarak durumu kötüleşmeden hastanenizden hizmet alması imkansız. Ben hep, ama öncelikle vatandaş olarak normal yollarla çözülmesini makul sınırlar içinde bekledim, Şu an Özel güvenlik şefi sorunlarımız ile ilgilendi ve çözülüyor. Gönül isterdi ki ülkenin sağlık sistemine büyük bir çözüm ve proje olarak eklenen bu tip şehir hastanelerinde işlemler çok daha pratik ve sorunsuz çözülebilsin. Hastaya yatacak yatak yok, mikroptan uzak tutulması gereken kemo hastasını "ne yapayım? bizde çok yoğunuz" diye ortalık yere hastaların arasına almak, temiz çarşaf yastık yemek verememek, tahlil ve temizlik işlemlerin saatler günler sonra torpil ile tamamlatılması, doktorların çözümün değil de sorunun parçası olma çabaları ve konfor alanlarından çıkmamak için hastalara ve yakınlarına yardımcı olmamaları... Hastanede bulunan otomatların özellikle açık tarafında arızalı yada eksik ürünle çalıştırılması, otomatta 10tl olan dışarda 5tl ye bulabileceğiniz .50ml'lik içme suyunun kantinlerde 15tl ye satılması, dışarda 15tl olan simitin hastanede en ucuz 25tl olması, gelen hastaya insan olarak bile değer verilmediğini ve yolunacak kaz gibi bakıldığının en belirgin göstergesidir. Bu yazdıklarım Cimer e de şikayet olarak iletilecektir.